Hacker kültürünün ödül mekanizmaları için prestij edinmenin önemini gösterdikten sonra, neden bu olgunun yarı-gizli ve itiraf edilemez olduğunu anlamamız gereklidir.
Korsan kültürü ile karşılaştırma yaparsak, o kültürde statü elde etme davranışlarının açık ve ortada olduğunu görürüz. Korsanlar, ``sıfırıncı gün warez'' dağıtmak (orjinal yazılımın yayın tarihi ile aynı gün korsan, kırılmış sürümü çıkarmak) ile statü ararlar, fakat bunu nasıl başardıkları konusunda ağızları sıkıdır. Bu sihirbazlar oyunlarının içyüzünü göstermek ve vermek istemezler. Bunun sonucu olarak korsan kültürünün genel bilgi dağarcığı yavaş büyür.
Hacker toplumunda, kişinin aldığı tavır, yaptığı işten ibarettir. Çok sıkı bir meritokrasi işler (en iyi zanaat kazanır) ve kalitenin tek başına konuşması gerektiği konusunda ciddi bir anlayış hakimdir. En iyi övünme, ``çalışan'' ve iyi bir programcının kaliteli olduğunu görebildiği koddur. Dolayısıyla hacker kültürünün genel bilgi dağarcığı hızlı büyür.
Ego yoğun davranışlara karşı tabu, bu şekilde verimliliği artırmaktadır, fakat bu, ikinci derecede bir etkidir; burada esas korunan şey, toplumun denkler tarafından değerlendirme mekanizmasında kullandığı bilginin kalitesidir. Yani, övünmek veya kendisini önemli görmek, yaratıcı ve işbirlikçi davranış deneylerinden alınan bulgu sinyallerine gürültü kattığı için bastırılmaktadır.
Benzer sebeplerden dolayı, kodu eleştirmek yerine yazarı eleştirmek yapılmaz. Burada, ilginç bir hassassiyet bulunmaktadır; hackerlar ideolojik veya kişisel farklardan dolayı şiddetli tartışmalara girmekte kendilerini özgür hissederler, fakat bir hacker'ın başka birisinin teknik yeterliliğine saldırıda bulunması görülmez. (özel eleştiri bile nadirdir ve sakin bir tavırda yapılır). Hata ayıklama ve değerlendirme hep projeye karşı yapılır, kişiye karşı değil.
Bundan daha da öteye, geçmişte bulunan yazılım hataları otomatik olarak bir geliştiriciye mal edilmez; bir hatanın düzeltilmiş olması, ilk başta var olmasından daha önemli addedilir. Bir okuyucumun yazdığı gibi, `Emacs hataları' düzeltilerek statü elde edilebilir, fakat `Richard Stallman hataları' düzeltilerek değil -- ve Stallman'ı eski ve artık düzeltilmiş Emacs hataları için eleştirmek son derece ayıp addedilir.
Bu davranış, akademik dünya ile ters düşmektedir. Akademik dünyada, başkaları tarafından yapılan hatalı işleri acımasızca eleştirmek, şöhrete kavuşmanın önemli bir öğesidir. Hacker kültüründe böyle davranışlar tabuya girer -- o kadar ki, bu davranışların eksikliğini farketmedim bile, ta ki bu makale yayınlandıktan neredeyse bir yıl sonra bir okuyucu yazana kadar!
Yeterliğe karşı saldırının tabu olması (akademik dünya ile paylaşılmayan), o dünyada da geçerli olan övünmeye karşı tabudan daha da ilginçtir, çünkü akademi ve hackerlık arasında iletişim ve destek mekanizmalarında yer alan bir farkla alakalandırılabilir.
Hacker kültürünün hediye ortamı soyut, kültürün iletişim kanalları hissi nüansları iletmekte yetersiz ve üyelerin yüzyüze kontaktta bulunması kaideden çok istisnadır. Bunlar, çoğu diğer hediye kültürüne kıyasla, gürültüye karşı daha az tolerans gösterilmesine neden olmakta ve yeterliğe karşı saldırının tabu olmasını açıklamakta oldukça başarılı olmaktadır. Hackerların yeterliğine karşı ciddi saldırıların kabul edilebilir olması, kültürün şöhret oyununu kabul edilemez şekilde bozar.
Gürültüye gösterilen bu duyarlılık, hacker toplumunun kabile ihtiyarlarından beklenen alçak gönüllülüğü de açıklamaktadır. Gürültüye karşı tabunun etkin olabilmesi için, toplumun ileri gelenleri de övünmeden uzak olmalıdır.
[DC]Eğer kişi, başarılı bir projenin yöneticisi olmak arzu ediyorsa, sakin bir üslup işe yaramaktadır; kişinin toplumu iyi karar verebildiğine inandırması gerekmektedir, çünkü bir proje yöneticisinin çoğu işi başkalarının kodları hakkında karar vermek olacaktır. Eğer birisi kendi kodunun kalitesi hakkında doğru bir karar veremiyorsa veya davranışları projenin getirisini kendi inhisarına alacağı izlenimini veriyorsa, onun yönettiği projeye kim kod bağışında bulunur? Potansiyel katılımcılar proje liderlerinin, objektif olarak gerektiği zaman ``Evet, bu benim çözümümden daha iyi çalışıyor, bunu kullanacağım'' diyebilecek olgunluk ve alçak gönüllülükte olmasını isterler.
Alçak gönüllü davranmanın başka bir sebebi de, açık kaynak kod dünyasında bir projenin `bittiği' izleniminin genelde verilmek istenmemesinden kaynaklanır. Böyle bir izlenim, potansiyel bir katılımcının kendine ihtiyaç duyulmadığını düşünmesine yol açar. Katılımcı çekebilmek ve bu kod gelişim modelinin kaldıraç etkisini en fazla hale getirmenin yolu, yazılımın durumu hakkında alçak gönüllü olmaktır. Eğer övünmek kod yolu ile yapılıyor ve ``X, y, z'yi yapamıyor, o kadar iyi olmasa gerek'' deniyorsa, genelde x, y ve z'yi yapan yamalar hızla gelir.
En son olarak, kişisel gözlemlerim, bazı lider hacker'ların alçak gönüllü tutumlarının bir şahsiyet kültüne konu olmaktan duydukları (ve mesnetsiz olmayan) korkunun sonucu olmasıdır. Linus Torvalds ve Larry Wall böyle kaçınma davranışlarının açık ve çok sayıda örneğini göstermektedirler. Bir gün, Larry Wall ile bir akşam yemeğinde, kendisine şöyle takıldım: ``Buradaki alfa hacker sensin -- hangi restorana gideceğimize karar verebilirsin''. Görünür şekilde titredi. Ve haklıydı; paylaşılan değerlerini, liderlerinin şahsiyetlerinden ayıramamak pek çok toplumu yok etmiştir, Larry ve Linus bundan bihaber olamazlar. Öte yandan, pek çok hacker, eğer itiraf edebilseler, Larry ile aynı problemin sahibi olmaktan zevk duyardı.