Sistem servisleri: Örneğin Apache (web sunucusu), normal kullanıcılar için işletim sisteminin bir parçası olarak görünebilir fakat değildir. Herhangi bir uygulamadır, sistem tarafından sürekli çalışılır tutulduğu için "daemon", yani sistem servisi olarak adlandırılır. Özel bir kullanıcı yetkisi bile yoktur, düşük yetkili normal bir kullanıcıymış gibi çalışır.
"Ağ ortamı" dendiğinde akla gelen şeylerden birisi olan bilgisayarların birbirlerinin diskini görebilmeleri, samba, nfs gibi sistem serrvisleri tarafından yapılır. Bunlar da işletim sisteminin "esas" parçası değildir aslında. İsterseniz birini kaldırır, diğerini kurarsınız. (Linux üzerindeyseniz sisteminizi yeniden de başlatmazsınız :-) )
Sistem servisleri genelde kullanıcılar tarafından işletim sisteminin bütünleşik parçası zannedilir. Değillerdir. Sistem, bu servisler olmaksızın çalışır -- istediğiniz işlevselliği sağlamayabilir, fakat çalışır.
Arayüzün birden çok olduğunu (daha doğrusu bir sürü olduğunu) sanıyorum. Çünkü bir sürü isim vs geçiyor ve benim anladığım çoğunun sadece arayüz olduğu.
Grafik arayüzleri:
X: X, Linux dünyaya gelmeden önce yazılan bir grafik arayüzüdür. X kısaca ekranı idare eder. Yani bir pikselin ekranın neresine çizileceğini idare eden X'dir. En yalın hali ile bundan daha başka bir şey aslında pek yapmaz.
X kutudan çıktığı hali ile ağlı ortamlarda çalışır, birden fazla ekranı idare edebilir. Bundan kastedilen şudur: Örneğin iki makina (A ve B) X çalıştırsın. A, B'nin ekranında gösterilmek üzere bir şey gönderebilir. B, buna izin verebilir veya reddedebilir. X aynı zamanda bir makinaya birden fazla ekran bağlanma meselesini de halledebilir.
X, işletim sisteminin parçası değildir. Örneğin bir zamanlar Sun iş istasyonlarında X yoktu, kendi grafik sistemleri vardı. Eğer isterseniz, X haricinde bir grafiklenme sistemi çalıştırabilirsiniz. Bir kaç alternatifi vardır, fakat destek/uygulama vb söz konusu olunca X haricinde bir şeyi tercih etmekte zorlanırsınız.
X'in üzerine gelen katmanlar: Yalın X çalıştırmak mümkündür. Uzun yıllar öyle yaptık. X'de bir pencere yöneticisi seçersiniz, çeşitli "düz X" çalıştıran programları çalıştırırsınız. Kendi ayarlarınızı yaparsınız, menü yoktur, vb.
Sonra Motif ve CDE geldi, en son da KDE ve GNOME. Motif, yaygın olan pencere elemanlarını içeren bir kitaplık (pencerenin sağındaki, altındaki sürükleme çubukları, her pencerenin kapanmasına, küçülmesine yarayan tepedeki düğmeler vb) idi. Motif'in ikinci bir elemanı da standart hale getirilmiş bir "ortam" idi. Ortamdan kastedilen, standart pencere yöneticisi, kullanıcı sisteme girdiği zaman kendisine gösterilen standart masa üstü vb idi. Motif, X üzerine gelen bir katmandan ibarettir.
Motif'den sonra CDE geldi. CDE de benzer bir katman idi.
Çeşitli Unix satıcıları (Sun, HP, AIX vb) bir araya gelerek bunda birleşme kararı aldılar. Halen daha Sun, HP, AIX vb satın alırsanız karşınıza CDE çıkar.
KDE: KDE de, tıpkı Motif, CDE vb gibi bir katmandır. KDE'de ek olarak, bir de uygulamalar vardır. Bunlar, KDE kitaplığını kullanarak yazılan, grafik arayüzlü uygulamalardır (kmail vb). Ama örneğin mozilla, bir KDE uygulaması değildir. Düz X çalıştıran (KDE kitaplığı olmayan) bir makinada Mozilla çalıştırabilirsiniz, ama KMail çalıştıramazsınız.
GNOME: KDE gibi ama farklı bir tat/renk.
Bu katmanları bir arada çalıştırabilirsiniz aslında. Örneğin KDE çalışan bir sistemde aynı zamanda GNOME'dan uygulamaları da çalıştırabilirsiniz. Veya bir daha sisteme girişinizde GNOME'u seçebilirsiniz. Tabii X'in üzerine gelen katmanları çalıştırabilmeniz için X çalıştırmanız gerekir.
GNOME, KDE gibi arayüzlerin hepsi, X grafik arayüzünün tepesine oturan katmanlar. Birini tercih etmeniz diğerinden bir şeyler kullanmanızı, hatta bir diğerine geçivermenizi engellemez. Aynı makinayı birden fazla kişi paylaşıyorsa birisi GNOME, diğeri KDE çalıştırabilir. Siz, KDE çalıştırırken GNOME'dan sevdiğiniz uygulamaları kullanabilirsiniz vb.
Uygulamalar: KDE ve GNOME'un içinde de uygulamalar vardır -- bunlar KDE ve Gnome bağımlısıdır. Bir de bağımsız uygulamalar vardır, örneğin Mozilla, OpenOffice vb. Bunlar da işletim sisteminin esas/asli parçası değildir. Kaldırıp yerine başka bir şey koyabilirsiniz, hangisini kuracağınıza siz karar verirsiniz.
Linux (ve bütün Unix'ler) bu tarz katmanlardan oluşur. Her katmanda değişik kararlar verebilirsiniz.
Meseleyi karıştıran olay, Microsoft'un bu katmanlar hakkında aldığı kararları kullanıcı veya sistem yöneticisine bırakmamasıdır. Dolayısıyla Microsoft sistemlerine alışık olanlar bu katmanları karmaşık bulurlar.
Linux'un esnekliği ise bu katman tercihlerinin yapılabilmesinden kaynaklanır. Örneğin kol saatinde Linux çalıştıracaksanız (IBM), bu katmanların çoğunu çalıştırmazsınız/kurmazsınız. Bu katmanları devre dışı bırakmak veya birinin yerine diğerini tercih etmek için yapacağınız işlem basit ve tanımlıdır.
Normal bir kullanıcının önündeki masaüstü Linux'unda bu değişik katmanların hepsi mevcuttur ve çalışır.